Boşanma süreci, taraflar için hem duygusal hem de hukuki olarak zorlayıcı bir dönemdir. Bu sürecin en önemli ve karmaşık aşamalarından biri de evlilik birliği içinde edinilen malların nasıl paylaşılacağıdır. Güler Hukuk Bürosu olarak, müvekkillerimizin bu süreçte hak kaybı yaşamaması için boşanmada mal paylaşımına ilişkin tüm detayları, güncel Yargıtay kararları ve ilgili kanun maddeleri ışığında sizler için derledik.
Türkiye'de Yasal Mal Rejimi: Edinilmiş Mallara Katılma Rejimi
Türk Medeni Kanunu (TMK) uyarınca, eşler arasında aksine bir sözleşme yapılmadığı sürece, 1 Ocak 2002 tarihinden itibaren yasal mal rejimi **"Edinilmiş Mallara Katılma Rejimi"**dir. Bu rejimin temel prensibi, evlilik birliği boyunca edinilen mallar üzerinde eşlerin yarı yarıya hak sahibi olmasıdır.
Mal paylaşımı davası, boşanma davası ile birlikte açılabileceği gibi, boşanma kararının kesinleşmesinden sonraki 10 yıl içinde ayrı bir dava olarak da açılabilir.
Hangi Mallar Paylaşıma Tabi? Edinilmiş Mallar (TMK m. 219)
Edinilmiş mal, her eşin bu mal rejiminin devamı süresince karşılığını vererek elde ettiği malvarlığı
TMK'nın 219. maddesine göre edinilmiş mallar başlıca şunlardır:
- Çalışmanın Karşılığı Olan Edinimler: Maaş, prim, ikramiye gibi her türlü kazanç.
- Sosyal Güvenlik veya Sosyal Yardım Kurum ve Kuruluşlarının Yaptığı Ödemeler: Kıdem tazminatı, emekli ikramiyesi, maluliyet tazminatları.
- Edinilmiş Malların Yerine Geçen Değerler: Edinilmiş bir malın (örneğin evlilik içinde alınan arabanın) satılmasıyla elde edilen para veya bu parayla alınan yeni mal.
- Kişisel Malların Gelirleri: Bu nokta çok önemlidir. Örneğin, bir eşe miras kalan (kişisel mal) bir evin kirası, edinilmiş mal sayılır ve paylaşıma dahil edilir.
- Şirket Hisseleri ve Gelirleri: Evlilik birliği içinde kurulan veya sermayesi karşılanan şirketlerin hisseleri ve bu hisselerden doğan kâr payları (temettüler).
Hangi Mallar Paylaşım Dışıdır? Kişisel Mallar (TMK m. 220)
Kişisel mallar, kanun gereği veya sözleşme ile mal paylaşımının dışında tutulan ve tamamen ait olduğu eşin malvarlığında kalan değerlerdir.
TMK'nın 220. maddesine göre kişisel mallar şunlardır:
- Eşlerden Birinin Sadece Kişisel Kullanımına Yarayan Eşya: Takılar (ziynet eşyaları konusunda Yargıtay'ın farklı kararları olsa da genel kabul kadına ait olduğudur), elbiseler, hobi malzemeleri.
- Mal Rejiminin Başlangıcında Eşe Ait Olan Mallar: Evlenmeden önce sahip olunan bankadaki para, araba, ev gibi malvarlıkları.
- Karşılıksız Kazanma Yoluyla Elde Edilen Mallar: Miras, bağışlama (hibe), piyango gibi karşılıksız kazanımlar.
- Manevi Tazminat Alacakları: Bir eşin uğradığı haksız fiil sonucu kazandığı manevi tazminat.
- Kişisel Malların Yerine Geçen Değerler: Miras kalan bir evin satılıp yerine başka bir ev alınması durumunda, bu yeni ev de kişisel mal sayılır.
Güncel Yargıtay Kararları Işığında Özel Durumlar
Hukuk pratiğinde mal paylaşımı her zaman yukarıdaki listeler kadar net olmayabilir. Yargıtay kararları, kanunun yorumlanmasında yol gösterici olmaktadır.
-
Krediyle Alınan Konutun Paylaşımı:
- Evlilik birliği içinde krediyle alınan bir konutun peşinatı bir eşin kişisel malıyla (örneğin evlenmeden önceki birikimiyle) ödenmişse, bu peşinat miktarı o eşin kişisel malı olarak ayrılır. Geriye kalan ve evlilik içinde ödenen kredi taksitleri ise edinilmiş mal kabul edilerek paylaşıma tabi tutulur.
- Yargıtay 8. Hukuk Dairesi, bu gibi durumlarda, konutun dava tarihindeki (tasfiye anındaki) güncel değerinin tespit edilmesini, kişisel mal ve edinilmiş mal oranlarının bu güncel değere uygulanarak paylaşımın yapılmasını öngörmektedir.
-
Değer Artış Payı Alacağı (TMK m. 227):
- Bir eş, diğer eşin kişisel malına (örneğin eşine miras kalan evin tadilatına) kendi kişisel malı veya edinilmiş mallarla katkıda bulunmuşsa, mal rejimi sona erdiğinde bu katkısı oranında bir alacak hakkı doğar. Buna "değer artış payı alacağı" denir.
- Yargıtay kararlarına göre, bu alacak hesaplanırken yapılan katkının yapıldığı tarihteki değeri değil, malın tasfiye (dava) anındaki sürüm değeri üzerinden oranlama yapılarak hesaplanır. Bu da katkıda bulunan eşi enflasyon karşısında korur.
-
Zina (Aldatma) Durumunda Mal Paylaşımı (TMK m. 236/2):
- Boşanmanın en önemli sebeplerinden biri olan zina, mal paylaşımını da etkileyebilir. Normalde her eş edinilmiş malların yarısını alırken, TMK m. 236/2'ye göre hâkim, zina veya hayata kast nedeniyle boşanmaya karar verilmesi durumunda, kusurlu eşin artık değerdeki pay oranının (yani %50'lik payının) hakkaniyete uygun olarak azaltılmasına veya kaldırılmasına karar verebilir.
- Bu, otomatik bir uygulama değildir; tamamen hâkimin takdirindedir ve aldatılan eşin bu yönde bir talebi olmalıdır.
-
Mal Kaçırma Amaçlı Devirler:
- Boşanma davası açılmadan hemen önce, bir eşin mal paylaşımından kaçırmak amacıyla üzerine kayıtlı malları (ev, araba vb.) üçüncü bir kişiye (genellikle bir akrabasına) düşük bir bedelle veya bedelsiz olarak devretmesi sıkça karşılaşılan bir durumdur.
- Yargıtay, bu tür muvazaalı (danışıklı) işlemlere karşı koruma sağlamaktadır. Mal rejiminin sona ermesinden önceki bir yıl içinde yapılan karşılıksız kazandırmalar veya diğer eşin rızası olmadan yapılan devirler, sanki o mal hala mevcutmuş gibi hesaplamaya dahil edilir (TMK m. 229). Bu sayede hak sahibi eşin alacağı korunmuş olur.
Sonuç ve Profesyonel Destek
Boşanmada mal paylaşımı, teknik detaylar, karmaşık hesaplamalar ve stratejik hukuki hamleler gerektiren bir süreçtir. Hangi malın kişisel, hangisinin edinilmiş mal olduğunun tespiti, değer artış payı ve katkı payı gibi alacakların doğru hesaplanması ve mal kaçırma gibi kötü niyetli girişimlere karşı hakların korunması ancak bir boşanma avukatı desteği ile mümkündür.
Güler Hukuk Bürosu olarak, boşanma ve mal rejimi tasfiyesi davalarındaki tecrübemizle yanınızdayız. Bu zorlu süreçte haklarınızı eksiksiz bir şekilde almanız ve herhangi bir mağduriyet yaşamamanız için titizlikle çalışıyoruz. Detaylı bilgi ve hukuki danışmanlık almak için bizimle iletişime geçmekten çekinmeyin.
Avukat Uğur Güler
Güler Hukuk Bürosu