İdare Hukuku

Cezalı Hal Rüsumu Tutanağı İptali: İtiraz Süreci ve Haklarınız (2025) | Güler Hukuk Bürosu

15 June 2025

Sebze ve meyve ticaretiyle uğraşan üreticiler, nakliyeciler ve tüccarlar için en beklenmedik mali yüklerden biri, "cezalı hal rüsumu tutanağı" ile karşılaşmaktır. Belediyeler tarafından düzenlenen bu tutanaklar, ciddi meblağlara ulaşabilmekte ve ticari faaliyetleri olumsuz etkileyebilmektedir. Ancak, tarafınıza tebliğ edilen her idari işlem gibi, cezalı hal rüsumu tutanakları da hukuka aykırı olabilir ve bu işlemlere karşı yasal yollara başvurma hakkınız bulunmaktadır.

Bursa'da faaliyet gösteren Güler Hukuk Bürosu olarak, idari hukuk ve vergi uyuşmazlıkları alanındaki tecrübemizle, bu teknik ve karmaşık süreçte haklarınızı nasıl koruyacağınızı adım adım açıklıyoruz. Türkiye'nin dört bir yanındaki vatandaşlarımızı ve esnafımızı hakları konusunda bilgilendirmeyi hedeflerken, Bursa'daki ofisimiz sayesinde yerel müvekkillerimize yüz yüze görüşme ve danışmanlık hizmeti vererek kolay ve hızlı hukuki çözümler sunuyoruz.

Cezalı Hal Rüsumu Nedir ve Neden Düzenlenir?

Hal Rüsumu, 5957 sayılı Sebze ve Meyveler ile Yeterli Arz ve Talep Derinliği Bulunan Diğer Malların Ticaretinin Düzenlenmesi Hakkında Kanun (kısaca Hal Kanunu) uyarınca, toptancı hallerinde satılan mallar üzerinden belediyeler veya işletmeciler tarafından alınan bir tür ücrettir.

Cezalı Hal Rüsumu ise, bu rüsumun ödenmesinden kaçınma veya eksik ödeme gibi durumlarda, kanuna aykırı hareket edenlere uygulanan bir idari yaptırımdır. Genellikle şu nedenlerle düzenlenir:

  • Malların toptancı haline bildirilmeden şehre sokulması veya satılması.
  • Satılan mal miktarının eksik beyan edilmesi.
  • Sahte veya yanıltıcı belgeler kullanılması.

İtiraz Yolu ve Süreler: İdare Mahkemesi mi, Sulh Ceza Hakimliği mi?

Bu noktadaki ayrım, itiraz sürecinin en kritik ve en çok hata yapılan kısmıdır. İtiraz edilecek merci, size tebliğ edilen belgenin hukuki niteliğine göre değişir:

1. Durum: Tutanak Bir "İdari Para Cezası" ise (Kabahatler Kanunu Kapsamında) Eğer size tebliğ edilen belge, sadece 5957 sayılı Kanun'a aykırılık nedeniyle kesilen bir "İdari Para Cezası Karar Tutanağı" ise, bu durumda Kabahatler Kanunu hükümleri uygulanır.

  • İtiraz Mercii: Kararın tebliğinden itibaren 15 GÜN içinde, cezanın kesildiği yerdeki Sulh Ceza Hakimliği'dir.

2. Durum: Tutanak "Belediye Encümeni Kararı" ile Kesilen Cezalı Rüsum İse (İdari İşlem) Uygulamada sıkça karşılaşıldığı üzere, cezalı hal rüsumu bir Belediye Encümeni Kararı ile tahakkuk ettirilmişse, bu artık bir kabahat değil, bir idari işlem niteliğindedir. Bu durumda İdari Yargılama Usulü Kanunu (İYUK) hükümleri uygulanır.

  • İtiraz Mercii: Belediye Encümen Kararı'nın tebliğinden itibaren 60 GÜN içinde, yetkili İdare Mahkemesi'nde iptal davası açılması gerekir.

Önemli Not: Elinizdeki belgenin niteliğini doğru tespit etmek, hak düşürücü süreleri kaçırmamak için hayati önemdedir. Belgenin başlığını ve içeriğini dikkatle inceleyerek bir avukata danışmanız, doğru yasal adımı atmanızı sağlar.

İdare Mahkemesinde İptal Davası Süreci (Yaygın Yöntem)

1. Dava Açma Süresi: Tekrar vurgulamak gerekirse, Belediye Encümeni kararının tebliğinden itibaren 60 gündür. Bu süre kesin olup, kaçırılması halinde dava açma hakkınız ortadan kalkar.

2. Yürütmenin Durdurulması Talebi: İptal davası açarken, dava sonuna kadar cezanın tahsilat işlemlerinin durdurulması için "yürütmenin durdurulması" talep edilebilir. Mahkeme, işlemin açıkça hukuka aykırı olması ve uygulanması halinde telafisi güç zararların doğacağı kanaatine varırsa bu talebi kabul edebilir.

3. İtiraz Gerekçeleri ve Deliller: Davanızda sunabileceğiniz başlıca hukuki argümanlar şunlar olabilir:

  • Usul Yönünden: Savunma hakkı tanınmadan ceza verilmesi, kararın yetkisiz birimlerce alınması, eksik inceleme yapılması.
  • Esas Yönünden: Eylemin kanunda tanımlanan suçu oluşturmaması, malın zaten hale bildirilmiş olması, miktar veya ceza oranının yanlış hesaplanması, delil yetersizliği.

Güncel İçtihatlar Işığında Değerlendirme

İdari yargı, bu tür davalarda idarenin eylemlerini sıkı bir denetime tabi tutmaktadır.

  • Danıştay'ın yerleşik içtihatlarına göre, idari yaptırım kararı verilmeden önce ilgili kişiye mutlaka savunma hakkı tanınmalıdır. Savunma alınmadan doğrudan encümen kararıyla ceza kesilmesi, kararın iptali için tek başına yeterli bir sebeptir.
  • Yine yüksek mahkeme kararlarında, ispat yükünün idarede olduğu vurgulanmaktadır. İdare, ihlalin gerçekleştiğini somut, açık ve şüpheye yer bırakmayacak delillerle (kamera kaydı, kantar fişi, tutanak vb.) ispatlamak zorundadır. Varsayıma dayalı cezalandırma yapılamaz.
  • "Ölçülülük İlkesi" gereği, uygulanan cezanın işlenen fiil ile orantılı olması gerekir. Mahkemeler, fahiş buldukları cezalarda bu ilkeye aykırılık nedeniyle iptal kararı verebilmektedir.

Sonuç: Haklarınızı Korumak İçin Profesyonel Destek Alın

Görüldüğü üzere, cezalı hal rüsumu tutanağına itiraz süreci, doğru hukuki yolun tespiti, sıkı sürelere riayet ve teknik dilekçelerin hazırlanmasını gerektiren karmaşık bir alandır. Özellikle İdare Mahkemesi'ndeki dava süreci, idari hukuk alanında özel uzmanlık gerektirir.

Haksız bir cezalı hal rüsumu tutanağı ile karşılaştıysanız ve ticari faaliyetlerinizin olumsuz etkilenmesini istemiyorsanız, hak kaybı yaşamamak için bu alanda tecrübeli bir avukattan profesyonel destek almanız büyük önem taşır. Güler Hukuk Bürosu olarak, bu tür idari işlemlere karşı itiraz ve dava süreçlerinizde hukuki danışmanlık ve avukatlık hizmeti sunmak için yanınızdayız.

Avukat Uğur Güler

Güler Hukuk Bürosu