Merhaba, ben Avukat Uğur Güler. Güler Hukuk Bürosu'nun kurucusu olarak, hukukun karmaşık gibi görünen konularını herkesin anlayabileceği bir dilde açıklamayı bir görev biliyorum. Bugün, belki de her birimizin en az bir kez karşılaştığı o can sıkıcı durumu ele alacağız: heyecanla satın aldığımız bir ürünün kusurlu, yani hukuki tabiriyle "ayıplı" çıkması.
Yeni aldığınız o son model telefonun kamerası daha ilk haftadan bozuldu mu? "Su geçirmez" diye pazarlanan saatinizle ilk duşa girdiğinizde içi buğu mu yaptı? Ya da aylarca bekleyip evinize gelen koltuk takımının bir ayağı kısa olduğu için sürekli sallanıyor mu?
Eğer bu veya benzeri bir durumu yaşadıysanız, yalnız değilsiniz. Ancak daha da önemlisi, çaresiz değilsiniz. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun, bu gibi durumlarda sizi satıcıya karşı güçlü bir konuma getiriyor ve size önemli haklar tanıyor. Yıllardır Bursa ve çevresindeki müvekkillerime bu konuda danışmanlık verirken gördüğüm en temel eksiklik, tüketicilerin bu haklarını tam olarak bilmemesi. Gelin, bu durumu birlikte değiştirelim ve "ayıplı mal" karşısında aslında ne kadar güçlü olduğunuzu görelim.
Tam Olarak Nedir Bu "Ayıplı Mal"?
Bir malın "ayıplı" sayılması için illa ki bozuk ya da kırık olması gerekmez. Kanunumuz bu tanımı oldukça geniş tutmuştur. Basitçe ifade etmek gerekirse, bir mal;
Satın alırken size vaat edilen özellikleri taşımıyorsa,
Ambalajında, etiketinde veya reklamlarında belirtilen niteliklere sahip değilse,
Objektif olarak sahip olması beklenen kalite ve performansı sunmuyorsa,
Kullanım amacınızı karşılamıyorsa,
o mal "ayıplı" olarak kabul edilir. Bu ayıplar, hukuki olarak birkaç farklı şekilde karşımıza çıkabilir:
Maddi Ayıp: Ürünün fiziksel olarak bozuk, eksik veya hasarlı olmasıdır. (Örn: Çizik bir buzdolabı, çalışmayan bir mikser.)
Hukuki Ayıp: Ürünün kullanımını kısıtlayan hukuki bir problemin olmasıdır. (Örn: Üzerinde haciz bulunan bir araç satılması.)
Ekonomik Ayıp: Ürünün değerini düşüren gizli kusurlardır. (Örn: Daha az enerji harcadığı söylenen klimanın aslında çok daha fazla elektrik tüketmesi.)
Bir de ayıp türlerini ne zaman fark ettiğimize göre ayırırız:
Açık Ayıp: İlk bakışta veya basit bir kontrolle hemen anlaşılabilecek türden ayıplardır. Ürünün gözle görülür bir yerinde çizik olması gibi.
Gizli Ayıp: Malı kullandıkça veya zamanla ortaya çıkan, ilk anda fark edilmesi mümkün olmayan ayıplardır. Birkaç ay sonra kendiliğinden bozulan bir elektronik eşya buna en iyi örnektir.
Unutmayın, satıcı, sattığı malın ayıplarından sorumludur. "Ben de bilmiyordum, üretici firma böyle yollamış" gibi bahanelerin arkasına sığınamaz.
Kanunun Size Tanıdığı 4 Güçlü Seçimlik Hak
İşte geldik en can alıcı kısma. Elinizdeki ürünün ayıplı olduğuna karar verdiniz. Peki, şimdi ne yapabilirsiniz? 6502 sayılı Kanun'un 11. maddesi, size dört adet "seçimlik hak" sunar. Bu haklardan hangisini kullanacağınızı seçmek tamamen size aittir. Satıcı size "Hayır, iade alamayız, sadece tamir ederiz" gibi bir dayatmada bulunamaz.
İşte o dört temel hakkınız:
1. Sözleşmeden Dönme (Parayı Geri İsteme) Hakkı
Bu, belki de en çok bilinendir. Satın aldığınız ayıplı ürünü iade ederek, ödediğiniz tüm bedelin tarafınıza geri verilmesini talep edebilirsiniz. Bu hakkı kullandığınızda, satış sözleşmesi en başından itibaren geçersiz sayılır. Siz ürünü geri verirsiniz, satıcı da paranızı. Kısacası, "Ben bu ürünü istemiyorum, paramı geri verin" deme hakkınızdır.
2. Satış Bedelinden Ayıp Oranında İndirim İsteme Hakkı
Ürünü yine de kullanmak istiyor olabilirsiniz. Örneğin, aldığınız mobilyanın rengi beklediğinizden bir ton açık geldi veya üzerinde küçük, göze batmayan bir çizik var. Ürünü tamamen iade etmek yerine, "Bu kusurundan dolayı ürünün değerinde bir düşüş oldu, bu düşüş kadar bana indirim yapın" diyebilirsiniz. Ayıbın niteliğine göre makul bir indirim talep ederek ürünü kullanmaya devam edebilirsiniz.
3. Ücretsiz Onarım (Tamir) İsteme Hakkı
Eğer ürünün tamir edilmesi mümkünse ve bu sizin için daha pratik bir çözümse, satıcıdan veya üreticiden malın tüm masrafları kendilerine ait olmak üzere ücretsiz olarak onarılmasını talep edebilirsiniz. Tamir süresi boyunca yaşadığınız mağduriyet (örneğin tamirdeki telefonunuz yerine size yedek bir telefon verilmemesi) için de ayrıca haklarınız doğabilir. Ofisimizde bu tür davalarda, tamir sürecindeki ihmaller nedeniyle ek tazminatlar kazandığımız birçok dosya bulunmaktadır.
4. Malın Ayıpsız Bir Misliyle Değiştirilmesini İsteme Hakkı
Aldığınız ürünün aynısından, bu kez kusursuz ve sağlam olanıyla değiştirilmesini talep etme hakkınızdır. Satıcının stoğunda aynı üründen varsa, size ayıpsız bir yenisini vermekle yükümlüdür. Bu hakkı kullandığınızda, satıcı size "Bunu tamir edelim" diyerek sizi oyalayamaz. Seçim sizin, değişim istiyorsanız değişim yapmak zorundadır.
Önemli Bir Not: Bu dört haktan birini seçtiğinizde, bu kararınızdan tek taraflı olarak dönemezsiniz. Ancak satıcı seçtiğiniz hakkı yerine getirmez veya getiremezse, diğer haklarınızı kullanma imkanınız yeniden doğar.
Süreç Nasıl İşler? Haklarınızı Ne Kadar Sürede Kullanmalısınız?
Haklarınızı bilmek kadar, bu hakları doğru zamanda ve doğru yolla kullanmak da önemlidir.
Zamanaşımı Süresi: Kural olarak, kanunda veya taraflar arasındaki sözleşmede daha uzun bir süre belirlenmedikçe, ayıplı mala ilişkin haklarınızı kullanmak için malı teslim aldığınız tarihten itibaren 2 yıllık bir zamanaşımı süreniz vardır. Bu süre, konut veya tatil amaçlı taşınmaz mallarda 5 yıldır.
Ağır Kusur veya Hile Varsa: Eğer satıcı, maldaki ayıbı sizden bilerek gizlemişse veya ağır kusuru varsa, bu 2 ve 5 yıllık zamanaşımı süreleri işlemez. Bu durumda hakkınızı her zaman arayabilirsiniz.
Ayıbı Bildirme: Ayıbı fark ettiğiniz anda, vakit kaybetmeden, makul bir süre içinde durumu satıcıya bildirmeniz gerekir. Tavsiyem, bu bildirimi sözlü olarak yapmakla yetinmemenizdir. Mutlaka e-posta, iadeli taahhütlü mektup veya noter kanalıyla yazılı bir ihbar yapın. Yazılı belge, ileride ispat açısından en büyük güvenceniz olacaktır.
Başvurulacak Merciler: Hakkınızı Nerede Arayacaksınız?
Satıcıyla görüştünüz ama talebiniz reddedildi mi? Pes etmeyin. Devlet, bu noktada sizin için başvuru mekanizmaları oluşturmuştur.
Tüketici Hakem Heyetleri: Uyuşmazlık bedeli her yıl yeniden belirlenen parasal sınırın altında kalıyorsa (2025 yılı için bu sınır belirlenmiştir, güncel tutarı e-devlet üzerinden kontrol edebilirsiniz), başvurmanız gereken yer, ilçenizdeki kaymakamlıklar bünyesinde bulunan Tüketici Hakem Heyetleridir. Başvurular ücretsizdir ve genellikle tüketici lehine hızlı kararlar çıkmaktadır.
Tüketici Mahkemeleri: Uyuşmazlık bedeli Tüketici Hakem Heyeti sınırını aşıyorsa veya Hakem Heyeti kararına itiraz edilecekse, görevli yer Tüketici Mahkemeleridir. Bu aşama daha teknik bir süreç olduğu için bir avukattan destek almanız, hak kaybı yaşamanızı önleyecektir.
Gördüğünüz gibi, bir ürün kusurlu çıktığında yasalar size oldukça geniş ve güçlü haklar tanımaktadır. Satıcının sizi oyalamasına, "yapacak bir şey yok" demesine veya kendi istediği çözümü dayatmasına izin vermek zorunda değilsiniz. Ödediğiniz paranın karşılığını tam olarak almak sizin en doğal hakkınızdır. Eğer siz de ayıplı bir mal nedeniyle mağduriyet yaşıyorsanız, haklarınızı bilerek ve doğru adımları atarak bu durumu lehinize çevirebilirsiniz. Unutmayın, bilgi en büyük güçtür ve tüketici olarak haklarınızı bilmek, sizi satıcı karşısında bir adım öne geçirir. Bu süreçte yolunuzu aydınlatacak profesyonel bir desteğe ihtiyaç duyarsanız, Güler Hukuk Bürosu olarak size yardımcı olmaktan memnuniyet duyarız.
Sıkça Sorulan Sorular (SSS)
1. İnternetten aldığım ürün ayıplı çıkarsa aynı haklara sahip miyim? Evet, kesinlikle. Mesafeli sözleşmeler (internet, telefon vb. ile yapılan alışverişler) de 6502 sayılı Kanun kapsamındadır. Yukarıda sayılan dört seçimlik hakkın tamamını, internet alışverişleriniz için de aynen kullanabilirsiniz.
2. Ürünün faturası veya garanti belgesi kayboldu, yine de hakkımı arayabilir miyim? Evet, arayabilirsiniz. Fatura veya garanti belgesi ispat kolaylığı sağlasa da zorunlu değildir. Satın almayı kredi kartı ekstresi, banka havalesi, hatta tanık beyanı gibi başka delillerle de ispatlayarak haklarınızı talep edebilirsiniz.
3. Satıcı "Kutusu açılmış ürünü iade alamayız" diyor. Bu yasal mı? Hayır, yasal değildir. Eğer ürünün ayıplı olup olmadığını anlamak için kutusunu açmak zorundaysanız (ki genellikle öyledir), bu durum iade veya değişim hakkınızı ortadan kaldırmaz. Bu, satıcıların tüketicileri caydırmak için sıkça kullandığı bir bahanedir ve hukuki bir geçerliliği yoktur. Ayıplı mal söz konusu olduğunda, kutunun açılmış olması bir engel teşkil etmez.