Hayatın olağan akışı içinde hiç beklemediğiniz bir anda polis memurlarının kapınızı çalması veya sizi bir yerde durdurarak karakola davet etmesi, şüphesiz en endişe verici anlardan biridir. Bu andan itibaren duyacağınız "gözaltındasınız" ifadesi, bir dizi hukuki süreci başlatır ve bu süreçte haklarınızı bilmek, geleceğiniz açısından hayati bir önem taşır. Çoğu zaman korku ve panik nedeniyle kişiler, kendilerini koruyacak en temel haklarını dahi kullanamazlar.
Güler Hukuk Bürosu olarak, Bursa'da ceza hukuku alanında edindiğimiz tecrübelerle biliyoruz ki, bu ilk saatlerde yaşananlar, bir soruşturmanın ve hatta davanın tüm seyrini değiştirebilir. Bilinçli bir şekilde kullanılan bir hak, haksız bir suçlamayı daha en başından sonlandırabilirken, panikle verilen bir ifade telafisi zor sonuçlar doğurabilir.
Bu makalede, "gözaltı" kavramının ne anlama geldiğini, ne kadar sürebileceğini ve en önemlisi, bu süreçte bir vatandaş olarak sahip olduğunuz devredilemez ve kutsal hakların neler olduğunu, Anayasa ve Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) ışığında, herkesin anlayabileceği bir dille açıklayacağız. Amacımız, bu zorlu süreçle karşılaştığınızda kendinizi güvende hissetmeniz ve haklarınızı eksiksiz bir şekilde kullanabilmeniz için size bir yol haritası sunmaktır.
Gözaltı Nedir? Tutuklama ile Karıştırılmamalıdır
Öncelikle en temel yanılgıyı düzeltmek gerekir: Gözaltı, bir tutuklama değildir.
Gözaltı: Bir suç işlediği şüphesi altında bulunan bir kişinin, soruşturmanın selameti açısından Cumhuriyet Savcısının emriyle, özgürlüğünün geçici olarak kısıtlanarak polis veya jandarma gibi kolluk kuvvetleri tarafından belirli bir süre alıkonulmasıdır. Bu, bir ceza değil, bir "koruma tedbiridir." Amacı, delillerin karartılmasını önlemek, şüphelinin kaçmasını engellemek ve sağlıklı bir soruşturma yürütmektir. Yasal dayanağı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (CMK) 91. maddesidir.
Tutuklama: Gözaltı süresinin sonunda, şüphelinin bir hakim karşısına çıkarılması ve yapılan değerlendirme sonucunda, kaçma veya delilleri karartma gibi kuvvetli şüphelerin devam etmesi halinde, kişinin yargılama sonuçlanana kadar cezaevine gönderilmesidir. Tutuklama, çok daha ağır ve istisnai bir tedbirdir.
Kısacası, gözaltı savcı emriyle başlayan ve karakolda geçen kısa süreli bir işlem iken, tutuklama hakim kararıyla başlayan ve cezaevinde geçen uzun süreli bir süreçtir.
Gözaltı Süreleri Ne Kadardır?
Özgürlüğün kısıtlanması temel bir insan hakkı ihlali olduğundan, kanun gözaltı sürelerini çok sıkı kurallara bağlamıştır:
Bireysel Suçlarda: Gözaltı süresi, yakalama anından itibaren en fazla 24 saattir.
Toplu İşlenen Suçlarda: Eğer suç üç veya daha fazla kişi tarafından birlikte işlenmişse, savcı her defasında bir günü geçmemek üzere gözaltı süresini 3 gün daha uzatabilir. Bu durumda toplam süre 4 günü bulabilir.
Bu süreler azami sınırlardır ve bu sürelerin sonunda kişi ya serbest bırakılmak ya da derhal yetkili hakim karşısına çıkarılmak zorundadır.
Gözaltına Alınan Kişinin Hayati Hakları
İşte bu sürecin en kritik kısmı burasıdır. Gözaltına alındığınız andan itibaren, pazarlık konusu dahi yapılamayacak temel haklara sahipsiniz. Bu hakları bilmek ve talep etmek, en doğal hakkınız ve en önemli güvencenizdir.
1. Derhal Avukat İsteme Hakkı (Müdafi Talep Hakkı): Bu, en önemli hakkınızdır. Gözaltına alındığınız anda polise veya savcıya "Avukatımı istiyorum" demeniz yeterlidir.
Kendi avukatınız varsa onun adını verebilirsiniz.
Maddi durumunuz bir avukat tutmaya elverişli değilse veya o an ulaşabileceğiniz bir avukat yoksa, devletin size ücretsiz olarak bir avukat atamasını isteme hakkınız vardır. Bu talebiniz üzerine derhal Baro tarafından size bir avukat görevlendirilir.
Unutmayın: Avukatınız gelene kadar ifade vermek zorunda değilsiniz!
2. Susma Hakkı: Anayasal bir güvence olan susma hakkınız vardır. Size yöneltilen sorulara cevap vermek zorunda değilsiniz. Vereceğiniz her ifadenin, ileride aleyhinize delil olarak kullanılabileceğini unutmayın. Susmak, suçu kabul etmek anlamına gelmez; yasal hakkınızı kullanmak anlamına gelir.
3. Yakınlarına Haber Verme Hakkı: Gözaltına alındığınız, talebiniz üzerine belirttiğiniz bir yakınınıza (eş, anne, baba, kardeş vb.) veya belirlediğiniz herhangi bir kişiye derhal bildirilir. Bu, kolluk kuvvetlerinin bir yükümlülüğüdür.
4. Üzerinize Atılı Suçlamayı Öğrenme Hakkı: Neden gözaltına alındığınızı, hakkınızdaki suçlamanın ne olduğunu detaylı bir şekilde öğrenme hakkınız vardır. Yetkililer size bu bilgiyi vermek zorundadır.
5. Sağlık Kontrolünden Geçme Hakkı: Gözaltına alınırken ve gözaltından çıkarılırken tam teşekküllü bir hastanede doktor kontrolünden geçirilmeniz zorunludur. Bu raporlar, gözaltı sırasında herhangi bir kötü muamele veya işkenceye maruz kalmadığınızın garantisidir.
6. Gözaltı Kararına ve Süresinin Uzatılmasına İtiraz Hakkı: Siz veya avukatınız, gözaltı kararının hukuka aykırı olduğunu düşünüyorsanız, bu karara karşı derhal Sulh Ceza Hakimliği'ne itiraz etme hakkına sahipsiniz.
7. Lehine Olan Delillerin Toplanmasını İsteme Hakkı: Soruşturma sırasında, masumiyetinizi ispatlayacağını düşündüğünüz delillerin (kamera kaydı, tanık beyanı vb.) toplanmasını talep edebilirsiniz.
Bu haklar, size bir lütuf olarak sunulmaz; kanun ve Anayasa tarafından size verilmiş, sizi olası hukuksuzluklara karşı koruyan birer zırhtır.
Gözaltı, bir ceza soruşturmasının en kritik ve en belirsiz aşamalarından biridir. Bu süreçte atılacak doğru adımlar, bir bireyin özgürlüğü ile geleceği arasındaki ince çizgiyi belirler. Haklarınızı bilmek, size bu süreçte sağlam bir zemin ve psikolojik bir güç verir. Unutmayın, adil bir yargılamanın temeli, daha soruşturmanın en başında, gözaltı odasında atılır.
Ben, Avukat Uğur Güler olarak, bu gibi durumlarla karşılaşan herkese ilk ve en önemli tavsiyem şudur: Avukatınız yanınızda olmadan ASLA ifade vermeyin. Panikle veya "bir an önce bitsin" düşüncesiyle atacağınız her imza, söyleyeceğiniz her kelime, geri dönülmez sonuçlar doğurabilir. Susma hakkınız en büyük güvenceniz, avukatınız ise o güvencenin teminatıdır. Bu zorlu ve stresli süreçte haklarınızı korumak ve yanınızda olmak, Güler Hukuk Bürosu olarak bizim en temel vazifemizdir.
Sıkça Sorulan Sorular (SSS)
1. Gözaltına alınmak suçlu olduğum anlamına mı gelir? Hayır, kesinlikle gelmez. Gözaltına alınmak, sadece hakkınızda bir suç şüphesi olduğu ve bu şüphenin araştırılması gerektiği anlamına gelir. Masumiyet karinesi gereği, hakkınızda kesinleşmiş bir mahkeme kararı olmadan kimse sizi suçlu olarak nitelendiremez.
2. Devletin atadığı avukatın (CMK avukatı) ücretini ben mi öderim? Eğer yargılama sonucunda beraat ederseniz veya hakkınızda takipsizlik kararı verilirse, CMK tarafından atanan avukat için herhangi bir ücret ödemezsiniz. Ancak mahkumiyet kararı alırsanız, yargılama giderleri kapsamında avukatlık ücretinin de sizden tahsil edilmesi söz konusu olabilir.
3. Gözaltındayken telefonumu kullanabilir miyim veya ailemle görüşebilir miyim? Hayır. Gözaltı sürecinde dış dünya ile iletişiminiz kesilir. Tek istisnası, yasal hakkınız olan "bir yakınınıza haber verme" hakkı ve avukatınızla görüşme hakkınızdır. Bu görüşmeler de kolluk kuvvetlerinin denetiminde yapılır.
4. Gözaltına alınmam adli sicil kaydına (sabıka kaydına) işler mi? Hayır. Gözaltı bir idari tedbirdir. Adli sicil kaydına sadece kesinleşmiş mahkumiyet kararları işlenir. Gözaltına alınıp sonrasında serbest bırakılmanız veya beraat etmeniz, adli sicil kaydınızda görünmez.
Av. Uğur Güler