Hakkınızda işlenen bir haksızlık veya tanık olduğunuz bir suç karşısında adaletin yerini bulması için ilk adımı atmak istediğinizde, karşınıza sıkça iki hukuki terim çıkar: "Şikayet" ve "Suç Duyurusu". Çoğu zaman halk arasında birbirinin yerine kullanılsa da, bu iki kavram arasında, bir davayı başlatabilmekten tamamen kaybetmeye kadar varan son derece keskin ve kritik farklar bulunur.
Güler Hukuk Bürosu olarak, Bursa'da ceza hukuku alanında yürüttüğümüz dosyalarda, bu iki kavram arasındaki ince ama hayati farkların bilinmemesi nedeniyle birçok vatandaşın hak kaybına uğradığına, telafisi imkansız sonuçlarla karşılaştığına tanık oluyoruz. Bir suçu bildirmek için attığınız ilk adımın adını doğru koymak, tüm ceza yargılaması sürecinin kaderini belirleyebilir.
Bu nedenle, bu makalede "şikayet" ile "suç duyurusu (ihbar)" arasındaki farkları, hangi durumlarda hangisinin kullanılması gerektiğini, sürelerin ne kadar önemli olduğunu ve birinden vazgeçmenin sonuçlarının ne anlama geldiğini herkesin anlayacağı net bir dille açıklayacağız. Amacımız, bir haksızlık karşısında haklarınızı korumak için atacağınız ilk adımın doğru ve sağlam olmasını sağlamaktır.
Suç Duyurusu (İhbar) Nedir? - Kamu Adına Hareket Etmek
Suç duyurusu, en genel tanımıyla, bir suçun işlendiği şüphesini yetkili makamlara (Cumhuriyet Başsavcılığı, Polis, Jandarma) bildirmektir. Burada temel amaç, kamu düzenini bozan bir eylemin devlet tarafından öğrenilmesini ve gerekli soruşturmanın başlatılmasını sağlamaktır.
Kimler Yapabilir? Bir suçun işlendiğini öğrenen veya buna tanık olan herkes suç duyurusunda bulunabilir. Mağdur olmanıza gerek yoktur. Yolda bir hırsızlık olayına tanık olan bir vatandaşın polise haber vermesi, tipik bir suç duyurusudur.
Hangi Suçlar İçin Geçerlidir? Kamu güvenliğini ve düzenini ciddi şekilde etkileyen ve devletin, mağdurun isteğine bakmaksızın takip etmek zorunda olduğu suçlar için yapılır. Bu suçlara "resen (kendiliğinden) soruşturulan suçlar" denir.
Örnekler: Kasten adam öldürme, hırsızlık, dolandırıcılık, rüşvet, resmi belgede sahtecilik, uyuşturucu ticareti, cinsel saldırı.
En Önemli Özelliği: Suç duyurusunda bulunduktan sonra vazgeçme imkanı yoktur. Devlet, suçu öğrendiği andan itibaren soruşturmayı yürütmek ve sonuçlandırmakla yükümlüdür. Olay artık sizin kişisel meseleniz olmaktan çıkıp bir "kamu davası" haline gelir.
Şikayet Nedir? - Mağdurun İradesine Bağlı Adalet
Şikayet ise, kanunda açıkça "soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı" olarak belirtilmiş suçlarda, bizzat suçun mağduru tarafından yapılan ve "ben bu suçun failinin cezalandırılmasını istiyorum" iradesini taşıyan bir başvuru türüdür.
Kimler Yapabilir? Şikayette bulunma hakkı, münhasıran suçun mağduruna veya yasal temsilcilerine (avukatı, vasisi vb.) aittir. Suça tanık olan bir başkası, mağdur adına şikayetçi olamaz.
Hangi Suçlar İçin Geçerlidir? Kanun koyucunun, kamu düzeninden çok kişilerin özel hukuk alanını ihlal ettiğini düşündüğü ve takibini mağdurun iradesine bıraktığı suçlar için geçerlidir.
Örnekler: Basit kasten yaralama (TCK m.86/2), hakaret, tehdit, konut dokunulmazlığının ihlali, özel hayatın gizliliğini ihlal, kişilerin huzur ve sükununu bozma, mala zarar verme.
En Önemli Özelliği: Şikayet, davanın her aşamasında (hüküm kesinleşinceye kadar) geri çekilebilir (vazgeçilebilir). Şikayetten vazgeçme, soruşturmayı veya açılmış olan kamu davasını derhal düşürür ve sona erdirir.
En Kritik Farklar: Hak Kaybı Yaşamamanız İçin 4 Anahtar
İki kavram arasındaki farkı netleştirmek için bir tablo halinde özetleyelim:
Bu tablodaki en kritik nokta SÜRE'dir. Şikayete tabi bir suçta (örneğin hakaret), size hakaret eden kişiyi ve bu eylemi öğrendiğiniz andan itibaren 6 aylık hak düşürücü süre işlemeye başlar. Bu 6 aylık süre içinde şikayetinizi yapmazsanız, bu hakkınızı sonsuza kadar kaybedersiniz. Daha sonra dava açma imkanınız kalmaz. Suç duyurusuna konu suçlarda ise bu süre yıllarca olabilir.
Uzlaştırma Kurumunun Rolünü Unutmayın
Ceza hukukumuzda, özellikle şikayete bağlı suçların büyük bir çoğunluğu için "uzlaştırma" kurumu zorunlu bir dava şartı olarak getirilmiştir. Yani, hakaret, tehdit, basit yaralama gibi bir suçtan şikayetçi olduğunuzda, dosyanız doğrudan mahkemeye gitmez. Önce savcılık tarafından bir uzlaştırmacıya gönderilir. Uzlaştırmacı, tarafları bir araya getirerek anlaşmaya davet eder. Anlaşma sağlanamazsa, ancak o zaman dava süreci devam eder.
Görüldüğü üzere, bir olayı adli makamlara taşırken atacağınız ilk adımın adı, tüm sürecin yol haritasını çizmektedir. Yanlış bir kavrama dayanarak hareket etmek veya daha da kötüsü, şikayet için kanunun öngördüğü o kritik 6 aylık süreyi kaçırmak, adalete ulaşma yolunuzu daha en başında kapatabilir.
Ben, Avukat Uğur Güler olarak, şahsi tavsiyem; bir haksızlığa uğradığınızda veya bir suça tanık olduğunuzda asla tereddüt etmemeniz, ancak adımı atmadan önce de durumunuzu doğru tahlil etmenizdir. Özellikle şikayete bağlı bir suçun mağduruysanız, "biraz bekleyeyim, sonra düşünürüm" deme lüksünüzün olmadığını ve 6 aylık sürenin geri dönülmez bir şekilde işlediğini aklınızdan çıkarmayın. Emin olamadığınız durumlarda atacağınız yanlış bir adım, haklıyken haksız duruma düşmenize neden olabilir. Bu kritik süreçte doğru hukuki adımı atmanız ve haklarınızı en üst düzeyde korumanız için Güler Hukuk Bürosu'ndaki ekibimle birlikte Bursa'daki ofisimizde size yol göstermeye hazırız.
Sıkça Sorulan Sorular (SSS)
1. Hangisi daha ciddi bir durumdur: Şikayet mi, suç duyurusu mu? Bir durumun ciddiyetini belirleyen, başvurunun adı değil, bildirilen suçun kendisidir. Örneğin hırsızlık (suç duyurusu konusu) hakaretten (şikayet konusu) daha ağır bir suçtur. Ancak her ikisi de ceza yargılamasını başlatan ciddi hukuki adımlardır.
2. Şikayet için 6 aylık süreyi kaçırırsam ne olur? Şikayet hakkınızı tamamen ve geri dönülmez bir şekilde kaybedersiniz. O suçla ilgili bir daha yasal bir işlem başlatamazsınız.
3. Şikayetimden vazgeçtim, daha sonra pişman olursam tekrar şikayetçi olabilir miyim? Hayır. Şikayetten vazgeçme (feragat) tek taraflı ve nihai bir karardır. Aynı olayla ilgili tekrar şikayetçi olamazsınız.
4. Bir hırsızlık olayını polise bildirdim (suç duyurusu) ama şimdi şüpheliyle anlaştım. Davayı durdurabilir miyim? Hayır, durduramazsınız. Hırsızlık suçu şikayete tabi olmadığından, siz anlaşsanız veya affetseniz bile devlet bu suçu takip etmeye devam eder ve kamu davası sürer. Sizin anlaşmanız, belki sanığın cezasında bir indirim sebebi olarak değerlendirilebilir ama davayı sona erdirmez.
Av. Uğur Güler