Trafik kuralları, hem kendi can güvenliğimizi hem de toplumun güvenliğini sağlamak için vazgeçilmezdir. Bu kuralların en önemlilerinden biri de alkollü araç kullanma yasağıdır. Ancak birçok sürücü, alkollü araç kullanmanın sonuçlarının sadece para cezası ve ehliyete el konulmasından ibaret olduğunu düşünmektedir. Oysa belirli bir alkol seviyesinin üzerinde araç kullanmak, bir trafik kabahati olmaktan çıkıp, Türk Ceza Kanunu kapsamında ciddi sonuçları olan bir suça dönüşmektedir.
Bursa'da faaliyet gösteren Güler Hukuk Bürosu olarak, trafik suçları ve ceza davaları konusunda sıkça karşılaştığımız bu önemli konuyu tüm detaylarıyla aydınlatmak istedik. Bu yazımızda, hangi durumda sadece idari para cezasıyla karşı karşıya kalacağınızı, hangi durumda ise hakkınızda bir ceza davası açılacağını, kanun maddeleri ve güncel Yargıtay kararları ışığında basit bir dille anlatacağız. Eğer Bursa ve çevresinde bu suçlamayla ilgili bir hukuki süreçle karşı karşıyaysanız, bu makale size yol gösterecektir.
Alkollü Araç Kullanmak Her Zaman Suç Mudur? İdari Yaptırım ve Ceza Davası Ayrımı
Sürücülerin en çok karıştırdığı nokta burasıdır. Alkollü araç kullanmanın iki farklı hukuki sonucu vardır:
-
İdari Yaptırım (Trafik Kabahati): Bu durum, Karayolları Trafik Kanunu tarafından düzenlenir. Kanuna göre, ticari araç sürücüleri için yasal sınır 0.20 promil, diğer hususi araç sürücüleri için ise 0.50 promil'dir. Bu promil sınırlarını aştığınız tespit edildiğinde, hakkınızda idari para cezası uygulanır ve ehliyetinize belirli sürelerle (ilkinde 6 ay, ikincisinde 2 yıl, üçüncüsünde 5 yıl gibi) el konulur. Bu aşama bir "suç" değildir, bir "kabahat" olarak değerlendirilir ve adli sicilinize (sabıka kaydınıza) işlenmez.
-
Ceza Davası (Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma Suçu): Eğer kanınızdaki alkol oranı 1.00 promilin üzerinde çıkarsa, durum değişir. Bu durumda, idari para cezası ve ehliyete el konulması yaptırımlarına ek olarak, hakkınızda Türk Ceza Kanunu (TCK) uyarınca bir ceza soruşturması başlatılır. Çünkü hukuk sistemimiz, 1.00 promil ve üzeri alkollü bir sürücünün "güvenli sürüş yeteneğini kaybetmiş" olduğunu kabul eder.
Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma Suçu Nedir? (TCK Madde 179)
Alkollü araç kullanmanın ceza davasına konu olan yasal dayanağı, Türk Ceza Kanunu'nun 179. maddesinin 3. fıkrasıdır.
TCK m. 179/3: “Alkol veya uyuşturucu madde etkisiyle ya da başka bir nedenle emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edemeyecek halde olmasına rağmen araç kullanan kişi,
iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.”
Görüldüğü gibi, kanun metni doğrudan bir promil sınırı belirtmese de, güvenli sürüş yeteneğini kaybetmekten bahseder. Peki, mahkemeler bu yeteneğin ne zaman kaybedildiğini nasıl belirler? İşte bu noktada Yargıtay kararları devreye girer.
Yargıtay Kararlarında "1.00 Promil" Sınırı ve İstisnalar
Yargıtay, uzun yıllardır istikrarlı bir şekilde verdiği kararlarda, bilimsel verileri temel alarak bir sürücünün kanındaki alkol oranının 1.00 promil ve üzerinde olmasının, o kişinin "emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edemeyecek halde" olduğunun kabulü için yeterli olduğuna hükmetmektedir. Yani, alkol seviyeniz 1.00 promilin üzerindeyse, herhangi bir kazaya karışmasanız veya tehlikeli bir sürüş sergilemeseniz dahi, sırf bu seviyede alkollüyken araç kullandığınız için hakkınızda ceza davası açılacaktır.
Peki, 1.00 Promilin Altında Olup Kaza Yaparsam Ne Olur? Bu durum, önemli bir istisnadır. Eğer alkol seviyeniz yasal sınır olan 0.50 promilin üzerinde ancak 1.00 promilin altındaysa ve bu durumdayken bir trafik kazasına karışmışsanız, yine de hakkınızda ceza davası açılabilir. Bu durumda mahkeme, bir bilirkişi raporu alarak kazanın meydana gelmesinde sizin sürüş becerinizdeki bozulmanın (alkolden kaynaklı) etkili olup olmadığını araştırır. Eğer bilirkişi, "sürücünün algı, refleks ve muhakeme yeteneğinin alkol etkisiyle zayıfladığı ve kazanın bu nedenle meydana geldiği" yönünde bir rapor verirse, 1.00 promilin altında olmanıza rağmen TCK 179/3'ten ceza almanız mümkündür.
Alkollü Yakalandım, Süreç Nasıl İşler?
- Trafik Kontrolü: Polis tarafından durdurulur ve alkolmetre ile ölçüm yapılır.
- İdari İşlem: 0.50 promil (ticari araçlar için 0.20) üzerinde bir sonuç çıkarsa, para cezası ve ehliyete el koyma tutanağı düzenlenir.
- Adli Sürecin Başlaması: Eğer alkol seviyeniz 1.00 promilin üzerinde ise, idari işlemlere ek olarak en yakın polis merkezine götürülürsünüz.
- Soruşturma: İfadeniz alınır ve hakkınızda "Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma" suçundan soruşturma dosyası açılır. Dosya, ilgili Cumhuriyet Savcılığına gönderilir.
- Dava Aşaması: Savcı, delilleri yeterli görürse bir iddianame düzenleyerek Asliye Ceza Mahkemesi'nde kamu davası açar.
- Yargılama: Mahkeme süreci başlar. Bu süreçte savunma hakkınızı etkin bir şekilde kullanmanız, lehinize olan delilleri sunmanız ve olası bir cezanın en aza indirilmesi veya Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB) gibi lehe hükümlerden yararlanabilmeniz için bir avukat desteği kritik önem taşır.
Bursa'da Trafik Suçları ve Ceza Davaları İçin Hukuki Destek
Alkollü araç kullanma suçlaması, basit bir trafik cezasından çok daha fazlasıdır. Hapis cezası riski taşıyan, adli sicilinize işlenebilecek ve geleceğinizi etkileyebilecek ciddi bir ceza davasıdır. Sürecin en başından, yani polis merkezindeki ifade aşamasından itibaren bir Bursa ceza avukatı ile hareket etmek, haklarınızı korumanız ve telafisi güç kayıplar yaşamanızı önlemek adına en doğru adımdır.
Güler Hukuk Bürosu olarak, Bursa ve çevre illerde trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu başta olmak üzere tüm ceza davalarında müvekkillerimize profesyonel hukuki danışmanlık ve avukatlık hizmeti sunmaktayız. Eğer böyle bir durumla karşı karşıyaysanız, haklarınızı öğrenmek ve yol haritanızı belirlemek için bizimle iletişime geçmekten çekinmeyin.
Güler Hukuk Bürosu