İcra Hukuku

Eve Haciz Gelebilir mi? Asla Haczedilemeyen Eşyalar (2025 Detaylı Rehber)

13 July 2025

Bir borç ilişkisi nedeniyle posta kutusunda bulunan bir ödeme emri veya mahkeme tebligatı, şüphesiz her birey için endişe verici bir sürecin başlangıcıdır. Bu sürecin sonunda akla gelen ilk ve en korkutucu senaryo ise "eve haciz gelmesi" ihtimalidir. Kapının icra memurları tarafından çalınması, kişisel eşyaların kamuya açık bir şekilde listelenmesi ve belki de en önemlisi, aile mahremiyetinin ihlal edileceği düşüncesi, borçlu bireyler üzerinde ağır bir psikolojik baskı yaratır. Toplumda dilden dile dolaşan, "iğneden ipliğe her şeyi alırlar" şeklindeki abartılı ve eski bilgilere dayanan anlatılar, bu korkuyu daha da derinleştirmektedir.

Ancak, modern hukuk sistemimizin temel felsefesi, borcu tahsil ederken borçluyu ve ailesini onurlu bir yaşamdan tamamen mahrum bırakmak değildir. Özellikle son yıllarda İcra ve İflas Kanunu'nda yapılan önemli değişikliklerle, ev eşyası haczine dair kurallar, borçlunun temel yaşam hakkını ve "mütevazı bir hayat standardını" koruma yönünde devrim niteliğinde bir evrim geçirmiştir. Artık eskiden olduğu gibi evin içindeki her eşyanın keyfi bir şekilde alınması söz konusu değildir.

Bursa'da faaliyet gösteren Güler Hukuk Bürosu olarak, icra ve haciz süreçleriyle ilgili en çok merak edilen bu konuyu, güncel yasal düzenlemeler ve Yargıtay'ın en son yorumları ışığında, tüm detaylarıyla aydınlatmak istiyoruz. Bu detaylı rehberimizin amacı, Bursa ve çevresindeki vatandaşlarımızın, bir icra takibiyle karşılaştıklarında paniğe kapılmadan önce haklarının ne olduğunu bilmelerini sağlamak ve bu zorlu süreçte onlara hukuki bir yol haritası sunmaktır.

Haciz Kararı Nasıl Alınır? Eve Gelen Sürecin Hukuki Arka Planı

İcra memurlarının bir evin kapısına gelmesi, sürecin son aşamasıdır ve asla keyfi veya anlık bir eylem değildir. Bu aşamaya gelinmeden önce, borcun hukuken sabit hale geldiği ve borçluya ödeme yapması için yasal imkanların tanındığı bir dizi prosedürün tamamlanmış olması gerekir. Bir borcun haciz aşamasına gelmesi temel olarak iki yolla gerçekleşir:

  1. İlamlı İcra: Eğer borç, bir mahkeme kararına (ilama) dayanıyorsa, bu kararın gereğini yerine getirmeyen borçlu hakkında ilamlı icra takibi başlatılır. Örneğin, kaybettiğiniz bir tazminat davası sonucu ödemeniz gereken bir borç bu kategoriye girer. Bu durumda, borç zaten bir mahkeme kararıyla sabit olduğundan, süreç daha hızlı işler.

  2. İlamsız İcra: Mahkeme kararı olmaksızın, doğrudan alacaklının talebiyle başlatılan takip yoludur. Kredi kartı borçları, ödenmemiş faturalar, senetler veya banka kredileri gibi alacaklar genellikle bu yolla takip edilir. Süreç şöyledir:

    • Alacaklı, icra dairesine başvurarak bir takip talebi oluşturur.

    • İcra dairesi, borçluya bir "ödeme emri" tebliğ eder.

    • Borçlunun, bu ödeme emrini tebliğ aldığı tarihten itibaren 7 gün içinde borca itiraz etme hakkı vardır. Eğer borçlu, borcun kendisine ait olmadığını, miktarının yanlış olduğunu veya zaten ödendiğini düşünüyorsa, bu 7 günlük süre içinde icra dairesine yazılı bir itirazda bulunmalıdır.

    • Eğer borçlu 7 gün içinde itiraz etmezse veya itirazı mahkeme tarafından haksız bulunursa, "takip kesinleşir". İşte ancak takip kesinleştikten sonra alacaklı, borçlunun mallarının haczedilmesini talep edebilir ve bu talebe istinaden eve haciz işlemi gerçekleştirilebilir.

Ev Eşyası Haczinde Devrim: "Mütevazı Yaşam Standardı" İlkesi

Türkiye'de ev haczine ilişkin en temel ve devrim niteliğindeki değişiklik, İcra ve İflas Kanunu'nun (İİK) 82. maddesinde yapılan düzenlemelerle gelmiştir. Bu düzenlemenin ruhu, borçlunun ve ailesinin asgari yaşam standartlarını ve insan onurunu korumaktır.

Kanunun ilgili maddesi, "borçlu ve ailesinin mütevazı bir hayat seviyesini idame ettirmeleri için lüzumlu olan her türlü eşyanın" haczedilemeyeceğini net bir şekilde ifade eder. Bu ilke, uygulamayı kökten değiştirmiştir. Eskiden, "borçlunun evinde iki adet televizyon varsa, eski olan bırakılır, yeni olan alınır" gibi bir mantık işlerken; yeni dönemde temel prensip, "ailenin yaşamını sürdürmesi için gerekli olan eşyalara dokunulmaması" yönündedir. Artık bir eşyanın haczedilebilmesi için, o eşyanın "lüzumlu" olmaktan çıkıp "lüks" kategorisine girmesi veya aynı amaca hizmet eden birden fazla eşyanın bulunması gerekmektedir.

Asla Haczedilemeyen Mallar: Detaylı ve Kapsamlı Liste

Güncel yasal düzenlemeler ve Yargıtay'ın yorumları çerçevesinde, eve haciz memurları gelse dahi kesinlikle haczedilemeyecek olan eşyaların detaylı listesi şu şekildedir:

A. Aile Yaşamı İçin Zorunlu Olan Eşyalar: Bu kategori, bir ailenin barınma, beslenme, dinlenme ve temizlik gibi en temel ihtiyaçlarını karşılayan eşyaları kapsar.

  • Oturma Alanı Eşyaları: Aile bireylerinin bir araya geldiği, ortak yaşam alanı olan salon veya oturma odası için gerekli olan bir adet mütevazı koltuk takımı, kanepe veya eşdeğer oturma grubu haczedilemez.

  • Temel Beyaz Eşyalar: Gıda muhafazası için buzdolabı, hijyen için çamaşır makinesi, beslenme için fırın veya ocak gibi eşyalar, modern yaşamın vazgeçilmezleri olarak kabul edilir ve kesinlikle haczedilemez. Günümüz koşullarında, bulaşık makinesi de genellikle bu temel ihtiyaç kategorisinde değerlendirilmektedir.

  • Yatak Odası Eşyaları: Borçlu ve ailesindeki her bir birey için birer adet yatak, yorgan, yastık ve standart bir elbise dolabı lüzumlu eşya sayılır ve haczedilemez.

  • Diğer Mobilya ve Tekstil Ürünleri: Evin genel düzeni için gerekli olan bir adet yemek masası ve yeterli sayıda sandalye, perdeler ve temel halılar da haciz dışıdır.

B. Modern Yaşamın ve Eğitimin Gereklilikleri: Teknolojinin gelişmesiyle birlikte, bazı teknolojik aletler lüksten ziyade bir ihtiyaç haline gelmiştir.

  • Televizyon ve Bilgisayar: Yargıtay, artık evi "eğlence mekanı" olarak görmemekte, bilgi edinme ve eğitim hakkını da gözetmektedir. Bu nedenle, evde bulunan bir adet, standart boyutlarda televizyon ve özellikle öğrenci bulunan evlerde bir adet bilgisayar, lüks olmadığı sürece haczedilemez eşyalar arasına girmiştir. Ancak, dev ekranlı bir projeksiyon sistemi veya çok yüksek değerli bir oyun bilgisayarı lüks kabul edilebilir.

C. Kişisel ve Mesleki Eşyalar:

  • Tüm Giyim Eşyaları: Borçlu ve aynı çatı altında yaşayan aile bireylerinin tüm elbiseleri, ayakkabıları ve kişisel kullanıma mahsus diğer eşyaları haciz dışıdır.

  • Mesleki Araç ve Gereçler: Borçlunun mesleğini sürdürebilmesi ve gelir elde etmeye devam edebilmesi için gerekli olan alet, edevat ve kitapları haczedilemez. Örneğin, bir avukatın hukuk kitapları, bir müzisyenin kemanı, bir terzinin dikiş makinesi bu kapsama girer. Ancak bu koruma, borçlunun mesleği bir sermaye şirketiyse veya büyük bir ticari işletme ise geçerli olmayabilir.

D. Diğer Haczedilemeyen Mal ve Haklar:

  • Maaş ve Ücretler: Borçlunun maaşının veya ücretinin en fazla dörtte biri (1/4'ü) haczedilebilir. Maaşın tamamına el konulması yasa dışıdır.

  • Nafaka ve Sosyal Yardımlar: Devlet tarafından ödenen sosyal yardımlar, burslar ve mahkeme kararıyla bağlanan nafakalar haczedilemez.

  • Manevi Değeri Olan Eşyalar: Aile yadigarı fotoğraflar, mektuplar, manevi değeri yüksek ancak maddi değeri düşük olan objeler haczedilemez.

  • Evcil Hayvanlar: Kanuna eklenen yeni hükümle, borçlunun evinde beslediği kedi, köpek, kuş gibi evcil hayvanlar canlı oldukları için haczedilemez.

Haciz Anında Haklarınız: İcra Memuruna Karşı Ne Yapabilirsiniz?

Haciz işlemi sırasında borçlunun da bir dizi yasal hakkı bulunmaktadır. Bu hakları bilmek, olası bir usulsüzlüğe karşı sizi korur:

  • Kimlik ve Görev Belgesi Sorma: Kapınıza gelen kişilerin icra memuru olduğundan emin olmak için kimlik ve görev belgelerini sorma hakkınız vardır.

  • Haciz Tutanağını İnceleme: İcra memuru, haczedilen (veya haczedilemeyen) malları bir tutanağa kaydeder. Bu tutanağı dikkatlice okuma ve bir suretini isteme hakkınız vardır.

  • İtirazları Tutanağa Geçirtme: Eğer haczedilemeyeceğini düşündüğünüz bir eşyanın tutanağa yazıldığını görürseniz, bu duruma itiraz ettiğinizi ve eşyanın lüzumlu eşya olduğunu düşündüğünüzü tutanağa geçirtebilirsiniz. Bu, daha sonra şikayet yoluna başvurmanızda önemli bir delil olacaktır.

  • Tutanağı İmzalamama Hakkı: Tutanaktaki bilgilere katılmıyorsanız, tutanağı imzalamak zorunda değilsiniz.

Sonuç ve Profesyonel Hukuki Destek

Görüldüğü üzere, "eve haciz" süreci, korku filmlerindeki gibi tüm eşyaların kamyonlara yüklendiği bir senaryo olmaktan hukuken çok uzaktır. Kanunlar, borçlunun ve ailesinin asgari yaşam koşullarını, onurunu ve temel eşyalarını çok net bir şekilde koruma altına almıştır.

Ancak bu durum, kesinleşmiş bir borcun ve icra takibinin ciddiye alınmaması gerektiği anlamına gelmez. Hukuki süreçleri görmezden gelmek, borcun faizlerle birlikte daha da büyümesine ve ileride daha ciddi sorunlarla karşılaşmanıza neden olabilir. Bir icra takibiyle karşı karşıya kalmak son derece stresli bir durumdur. Ancak haklarınızı bilmek, bu süreci daha kontrollü yönetmenizi sağlar. Eğer hakkınızda bir icra takibi başlatıldıysa veya haciz işlemleriyle ilgili endişeleriniz varsa, paniğe kapılmadan önce profesyonel hukuki destek almanız en doğru adımdır.

Bursa'da icra ve haciz davaları konusunda deneyimli ekibimizle Güler Hukuk Bürosu'nda, sürecin en başından sonuna kadar size rehberlik etmek, haklarınızı korumak ve en doğru adımları atmanızı sağlamak için yardımcı olmaya hazırız.
Av. Uğur Güler