Ticari hayatın akışı içinde, önemli bir alacağınızı temsil eden bir çeki veya senedi kargoya verdiniz ancak alıcıya hiç ulaşmadı. Ya da ofisinizde, cüzdanınızda olması gereken o kıymetli evrak artık yerinde değil. Bu senaryo, her tacirin veya bireyin karşılaşabileceği, ciddi finansal kayıplara yol açma potansiyeli taşıyan, oldukça endişe verici bir durumdur. Peki, bu durumda ne yapmalısınız? Haklarınız buharlaştı mı? O para artık tahsil edilemez mi?
Bursa merkezli olarak faaliyet gösteren ve ticari hukuk alanında derin bir tecrübeye sahip olan Güler Hukuk Bürosu olarak, bu karmaşık ve acil müdahale gerektiren süreçte yanınızdayız. Unutmayın, kanun, elinde olmadan kıymetli evrakını kaybeden (zayi eden) hak sahibini koruyan çok etkili mekanizmalar sunmaktadır. Bu makalemizde, kaybolan çek veya senediniz için atmanız gereken adımları, hukuki prosedürleri ve yasal güvencelerinizi, ilgili kanun maddeleri ve Yargıtay kararları ışığında adım adım açıklayacağız. Bursa'daki veya Türkiye'nin herhangi bir yerindeki işletmeniz için bu sorunla karşılaştıysanız, web sitemiz üzerinden bize ulaşarak hızlıca destek alabilirsiniz.
Kıymetli Evrak Neden Önemlidir ve Kaybolduğunda Risk Nedir?
Çek ve bono (emre muharrer senet), üzerlerinde yazılı olan hakkı temsil eden ve bu hakkın senetten ayrı olarak ileri sürülemediği belgelerdir. Bu belgelerin en önemli özelliği, kolayca devredilebilmeleridir (ciro).
İşte en büyük risk de burada ortaya çıkar: Kaybettiğiniz çeki veya senedi bulan kötü niyetli bir üçüncü kişi, bunu ciro ederek başkasına devredebilir. Eğer çeki veya senedi devralan son kişi "iyiniyetli hamil" ise, yani belgenin kayıp olduğunu bilmiyor ve bilebilecek durumda değilse, kanun bu kişiyi korur ve borçlu (keşideci/muhatap) bu kişiye ödeme yapmak zorunda kalabilir. Bu durum, sizin aynı alacak için iki defa kayba uğramanıza neden olabilir.
Bu riski ortadan kaldırmak için zamanla yarışmalı ve derhal hukuki süreci başlatmalısınız.
Adım 1: Acil Müdahale - "ÖDEMEDEN MEN KARARI" Aldırmak
Kaybı fark ettiğiniz an yapmanız gereken ilk ve en kritik hamle, mahkemeden "ödemeden men kararı" talep etmektir.
- Nedir? Bu, mahkemenin, çekin muhatabı olan bankaya veya senedin borçlusuna, ilgili çek veya senet ibraz edilse dahi ödeme yapmasını yasaklayan bir ihtiyati tedbir kararıdır.
- Nereden Alınır? Yetkili Asliye Ticaret Mahkemesi'ne başvurularak talep edilir. Bu mahkeme, ödeme yeri veya dilekçe sahibinin yerleşim yeri mahkemesi olabilir.
- Neden Hayatidir? Bu karar, siz asıl iptal davasını sonuçlandırana kadar, kötü niyetli kişilerin çeki veya senedi tahsil etmesinin önüne geçen bir kalkan görevi görür. Mahkeme genellikle bu talebi hızlı bir şekilde değerlendirir ve teminat karşılığında veya duruma göre teminatsız olarak karara bağlar.
Adım 2: Kalıcı Çözüm - "ZAYİ NEDENİYLE İPTAL DAVASI" Açmak
Ödemeden men kararı geçici bir koruma sağlar. Kalıcı çözüm ise kaybettiğiniz kıymetli evrakın hukuken "yok" sayılmasını sağlayan iptal davasıdır.
Yasal Dayanak Nedir?
Bu davanın hukuki temeli 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nda (TTK) yer alır.
- Çekler İçin: TTK Madde 818'in yaptığı yollama ile poliçelere ilişkin TTK Madde 651 ve 652 hükümleri uygulanır.
- Bonolar (Emre Muharrer Senetler) İçin: TTK Madde 778'in yaptığı yollama ile yine poliçe hükümleri ve özellikle TTK Madde 757 ve 764 hükümleri uygulanır.
Dava Süreci Nasıl İşler?
-
Dava Dilekçesi: Davayı, senedin kaybolduğu anda meşru hamili (hak sahibi) olan kişi açabilir. Dilekçede, kaybedilen çekin veya senedin bilgileri (tutar, vade, keşideci, lehtar vb.), belgenin hak sahibiyken elden çıktığına dair deliller ve kaybolma şekli detaylıca anlatılır. Ödemeden men talebi de genellikle bu dilekçeyle birlikte yapılır.
-
Mahkeme İlanı: Mahkeme, davacının iddialarını inandırıcı bulursa, çok önemli bir adım atar. (TTK m. 652) Kayıp evrakı elinde bulunduran kişinin, bunu belirli bir süre içinde (genellikle en az 6 ay) mahkemeye ibraz etmesi için ilan yapar. Bu ilan, Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi'nde ve gerekiyorsa diğer yollarla yayımlanır. Bu ilan, "Bu çeki/senedi bulan varsa getirsin, yoksa iptal edilecek!" anlamı taşır.
-
Sürenin Sonu ve Karar:
- Kimse Başvurmazsa (En Yaygın Durum): İlan süresi içinde kimse mahkemeye başvurup çeki veya senedi ibraz etmezse, mahkeme evrakın iptaline karar verir. Artık o belge hukuken geçersiz bir kağıt parçasıdır.
- Birisi Başvurursa: Eğer ilan süresinde birisi mahkemeye gelip "Bu senet bende ve ben iyiniyetli hamilim" derse, süreç değişir. Bu durumda mahkeme, iptal davasını açan size, senedi getiren kişiye karşı ayrı bir "istirdat (geri alım) davası" açması için süre verir.
İptal Kararını Aldıktan Sonra Haklarınız Nelerdir?
Mahkemeden iptal kararını aldığınızda, artık alacağınızı ispatlamak için o kağıt parçasına ihtiyacınız kalmaz. Bu kararla birlikte;
- Alacağınızı borçludan talep edebilir,
- Borçlu ödemezse, bu mahkeme kararına dayanarak yeni bir icra takibi başlatabilir,
- Veya borçludan yeni bir senet düzenlemesini isteyebilirsiniz.
Yargıtay İçtihatları Neye Dikkat Çekiyor?
Yargıtay, kıymetli evrakın iptali davalarında özellikle şu hususlara vurgu yapmaktadır:
- İspat Yükü: Davacının, senedin zayi olduğu (kaybolduğu) anda onun meşru hamili olduğunu ve senedin içeriğini (tutar, vade vb.) inandırıcı delillerle ispatlaması gerekir. Ticari defterler, kargo gönderi belgeleri, tanık beyanları gibi deliller bu süreçte kritik rol oynar.
- Ödemeden Men Kararının Niteliği: Yargıtay, ödemeden men kararının ihtiyati bir tedbir olduğunu, davanın esası hakkında bir hüküm teşkil etmediğini ve asıl olanın iptal davasının sonucu olduğunu belirtir.
- İlan Prosedürü: Mahkemenin yapacağı ilan ve süre verme usullerinin kanuna harfiyen uygun olması, davanın sağlığı açısından zorunludur. Usulsüz bir ilan, iptal kararının geçersizliğine yol açabilir.
Sonuç
Kaybolan bir çek veya senet, hızlı ve doğru adımlar atılmadığı takdirde ciddi bir kabusa dönüşebilir. Ancak görüldüğü gibi, Türk Ticaret Kanunu, hak sahibini koruyan güçlü mekanizmalara sahiptir. Bu süreçte en önemli şey, vakit kaybetmemektir.
Kaybı fark ettiğiniz an, derhal mahkemeye başvurarak ödemeden men kararı aldırmak ve ardından iptal davası açmak, alacağınızı güvence altına almanın tek yoludur. Bu davalar teknik bilgi ve usulüne uygun hareket etmeyi gerektirdiğinden, sürecin en başından itibaren profesyonel bir hukuki destek almanız, hak kaybı yaşamanızı önleyecektir.
Güler Hukuk Bürosu olarak, ticari işletmelerin ve bireylerin bu gibi talihsiz durumlarda haklarını korumaları için hukuki danışmanlık ve dava takibi hizmeti sunmaktayız.
Av. Uğur Güler
Güler Hukuk Bürosu